Darkin Kılıcı Aatrox, kana ve savaşa susamışlığını gidermek için tarihin karanlık köşelerinden çıkıyor. Bu tehlikeli savaşçı, rakiplerini biçip kılıcıyla son hayat kırıntılarını sömürüyor. Aatrox’un yeteneklerini gerçekleştirmek, can tüketiyor.
Yetenekler
Kan Kuyusu (Pasif):
Aatrox, yeteneklerini kullanırken harcadığı can bedelinin bir kısmını Kan Kuyusu’na depolar. Aatrox çatışma dışındayken Kan Kuyusu yavaş yavaş bir taban değere iner. Aatrox tüm canını kaybettiğinde, Kan Kuyusu’nda depolanan canı çekip iyileşir.
Karanlık Uçuş
Aatrox havaya yükselir ve hedef noktaya iner. Çarpma bölgesindeki rakipler havaya savrularak hasar alırken, yakındaki rakipler de hasar alır.
Can Alan
Aatrox’un yaptığı her üçüncü saldırı, can değerini yeniler. Can Alan’ı etkinleştirmek, Kan Bedeli’ni açar.
- Kan Bedeli: Her üçüncü saldırı, Aatrox’u iyileştirmek yerine ilave hasar verir. Aatrox, verdiği ilave hasardan hareketle can kaybeder.
Azap Kılıcı
Aatrox bir hat üzerinde saldırır ve yoluna çıkan rakiplerin hasar görerek yavaşlamalarına yol açar. Azap Kılıcı bir rakip şampiyona isabet ederse Aatrox can maliyetinin bir kısmını geri alır.
Kıyım
Etkinleştirildiğinde, Aatrox anında çevresindeki rakiplere hasar verir. Kıyım süresi boyunca, Aatrox ilave saldırı hızı ve menzili kazanır. Kıyım, can harcamaz
Oynanış
Aatrox; düellocu ve takım savaşçısı olarak iyi iş gören, normal saldırı ağırlıklı bir yakın dövüşçü şampiyon. Yapısında var olan dayanıklılık ve kaçış mekanizmaları, onu üst koridor için ideal kılıyor.
Üst koridor
Can Alan’ın sağladığı dayanıklılık Aatrox’un can değerinin dolmasını sağlayarak, koridor safhasında minyon biçmesine imkân tanıyor. Bir düellocu olarak mükemmel işlev gören Aatrox, koridordaki rakibiyle çatışırken Kan Bedeli’ne geçerek ağır ani hasar verebiliyor. Çatışma sonrasında Can Alan’a geri dönerek Can değerini doldurabilir. İşi bitirmeye hazır olduğunda, Kıyım zaten gayet güçlü olan ani patlama hasarına önemli katkıda bulunuyor.
Koridor Aatrox’un istediği gibi gitmezse, Karanlık Uçuş’un savurma etkisiyle ormancı olarak baskın yapabilir. Ya da rakibini koridordan attıysa, Karanlık Uçuş’un sağlayacağı kaçış ve Azap Kılıcı’nın yavaşlatma etkisi sayesinde hücum eden rakipten kurtulacağını bilerek koridoru zorlayabilir. İşler tamamen ters gitse bile, Kan Kuyusu skor alıp hızlı bir kaçış yapması için ikinci bir fırsat tanır.
Takım savaşları
Aatrox’un hareket kabiliyeti, takım savaşlarında rakip taşıyıcıları zorlamasını sağlıyor. Can Alan, rakip çatışma başlatıcıları ve tanklarla kapışan Aatrox’a epey dayanıklılık veriyor. Bir rakip taşıyıcıya ulaşma fırsatı gördüğünde, Karanlık Uçuş’la arayı kapatıp cezasını vermeye başlayabilir. Aatrox çok içeri girdiğinde, Kıyım’dan gelen etki alanı hasarı, ilave menzil ile Azap Kılıcı’nın yavaşlatma etkisi, yüksek değerli hedeflerin kaçmasını engelliyor. Bu sırada Can Alan’ın sürekli iyileştirme etkisi ve Kan Kuyusu’nun diriltme etkisi, kof rakipleri biçecek kadar uzun süre hayatta kalmasını sağlıyor.
Aatrox’un takımı savunmadaysa, iyi nişanlanan bir Azap Kılıcı birden fazla rakibi yavaşlatarak, geri çekilen takım arkadaşlarının kaçmasına yardım edebilir. Alternatif olarak, Karanlık Uçuş’la rakipleri peşine takarak, takımının geri kalanına dönüp karşılık verme fırsatı sağlayabilir. Aatrox odaklanır; Can Alan’ın verdiği dayanıklılık ve Kan Kuyusu onu çatışmada tutarken, takım arkadaşlarının rakipleri katledecek fırsatı bulmasına yardım eder.
Hikaye
Aatrox, Darkin adıyla bilinen bir ırkın son beş üyesinden biri olan efsanevi bir savaşçı. Devasa kılıcını büyük bir zarafet ve ustalıkla taşıyor. Üzerine gelen orduları biçerken, büyüleyici bir görünüm arz ediyor. Aatrox'un canlı gibi duran kılıcı, karşısında düşen her rakibin kanını içerek sahibini güçlendirip, çıktığı kıyım seferini ateşliyor.
Aatrox hakkındaki bilinen ilk öykü, yazılı tarih kadar eski. Bu öykü, sadece Müdafîler ve Büyücü Krallar olarak bilinen iki büyük taraf arasındaki savaşı anlatıyor. Büyücü Kralların kazandığı ezici galibiyetler, rakiplerini ebediyen yok olmanın eşiğine getirmişti. Son çatışmada, Müdafîler ordusu sayıca azdı, yorgundu ve silahsızdı. Yenilgi kaçınılmaz görünüyordu.
Tüm umutlar tükenmişken, Müdafîlerin arasında Aatrox belirdi. Birkaç kelimeyle askerleri kanlarının son damlasına kadar savaşmaya sevk ettikten sonra, kendini savaş alanına attı. Varlığı, ümitsiz haldeki savaşçılara esin kaynağı oldu. Başlangıçta, bu meçhul kahramanın düşmanları katledişini ağızları açık izlediler; bedeni ve kılıcı tek bir varlıkmışçasına, uyum içinde hareket ediyordu. Kısa süre sonra, savaşçılar kendilerini dövüşmek için yanıp tutuşur halde buldular. Aatrox’un peşinden çatışmaya daldılar; her biri, on kişinin gücüyle dövüşüyordu. Sonunda, mucize olarak tanımlanabilecek bir zafer elde ettiler.
Aatrox o savaştan sonra ortadan kayboldu; ama Müdafî ordusunun keşfettiği öfke için aynı şey söylenemezdi. Kazandıkları şaşırtıcı zafer, yenilerini doğurdu. Sonunda evlerine döndüklerinde, kahraman gibi karşılandılar; ama tüm uygarlıklarını yok olmaktan kurtarmalarına rağmen; karanlık, her bir savaşçının zihninde yer etmişti. İçlerinde bir şeyler değişmişti. Zamanla, savaşa dair anıları silinip gitti; yerini ise kasvetli bir gerçek aldı: yaptıkları kahramanlık, aslında kendi elleriyle işlenmiş birer vahşet suçuydu.
Buna benzer öyküler, pek çok kültürün efsanelerinde yer etmiş halde. Hepsine inanmak gerekirse, Aatrox'un varlığı, tarihin en önemli savaşlarından bazılarının gidişatını değiştirmiş olmalı. Bu öyküler onu karanlık devirlerde gelen bir kurtarıcı olarak anlatsa da; Aatrox'un gerçek mirası, çatışma ve savaşla dolu bir dünya olabilir.
"Bazıları onur için savaşır, bazıları şan için. Önemli olan tek şey, savaşman." - Aatrox
